Feridun, Tamer ve Cahit, ufak çaplı dolandırıcılıklarla sürdürdükleri hayatlarından bıkmışlarlardır ve temiz bir gelecek hayal etmektedirler. Ancak bu çok arzu edilen bekleyiş, beklenmedik bir zamanda ve beklenmedik bir yerde gelir. Aylar önce almış oldukları piyango biletiyle kaderleri değişir. Çünkü 50 milyon TL'lik büyük ikramiyeyi kazanmışlardır! Ancak bu beklenmedik şansın tadını çıkaramadan polis aniden kapılarına dayanır. Feridun paniğe kapılarak biletini bir inşaatın içinde saklar ve sonunda polis hepsini yakalayıp hapse atar. Cezaevinde geçirdikleri dört ay boyunca bir sürü çaresizce plan yaparlar. Sonunda Feridun, Tamer ve Cahit, yaşamlarını sonsuza dek değiştirecek bu bileti bulabilmek için hapisten kaçmaya karar verirler. Planlarını dikkatli bir şekilde uygulamaya koyduklarında kaçışları çok büyük bir maceraya dönüşür.

Yalçın ve Bahadır iki yakın arkadaştır. Yalçın güvenilmez ve fırlama biriyken Bahadır ılımlı ve sakindir. İkisi aynı karakterde olmasa da aralarındaki güçlü dostluk Yalçın'ın ölümüyle sona erer. Fakat bir süre sonra beklenmedik bir kişi Bahadır'ın kapısını çalar. Karşısında Yalçın'ın hayaleti vardır ancak yalnız değildir. Yanında ölen İtalyan trapezci Bernardo’da vardır. Yalçın, yaşamı boyunca yerine getiremediği söz nedeniyle arafta kalmıştır. Taksiratçı'ya göre Yalçın'ı araftan kurtarmanın tek yolu bu sözün 3 gün içinde yerine getirilmesidir. Ona bu konuda yardım edebilecek tek kişi ise hayatı boyunca sahip olduğu tek dostu Bahadır'dır...